5 Ocak 2009 Pazartesi

Eylül'e Veda

2.Atölye
28.12.2008 Beşiktaş

Eylül kitabını öneren kişi olarak onunla ilgili son yazıyı yazma görevi de bana düştü. Toplantıda anladığım kadarıyla herkes Eylül romanını beğenmiş, benim de romanla ilgili düşüncelerim bu yönde. Öncelikle Eylül'ün, kendi döneminin romancılık tekniğinin en iyi örneklerinden biri olduğunu düşünüyorum. Eylül'ün, dili ve üslubunu bir an için unuttuğumuzda, Mehmet Rauf'un bu romanı 100 yıl önce yazdığını düşünmek son derece güç. Anlatım, olayları bağlama, karakterlerin dönüşümü çok güzel inceliklerle işlenilmiş. Karakterlerin her bir hamlesi tasarlanarak romana dahil edilmiş. Bir de romanda en güzel şey Mehmet Rauf'un kendini eserinden soyutlaması. Yazar kesinlikle romanın içinden okuyucuya seslenmiyor ve karakterlerin yaşadıklarını taraf tutmaksızın yorumsuz olarak bize iletiyor. Böylece Süreyya, Suat ve Necib'in gerçekten varolduğunu ve bu olayları yaşadıklarını hissetmenizi sağlıyor.

Döneminin ötesinde olan bu kitap bittiğinde insana iyi ki okumuşum dedirtiyor...

1 yorum:

Sebnem dedi ki...

Eline sağlık Merve!
Belirtmeden geçemeyeceğim, kitapta, benim özel olarak dikkatimi çeken sevgili Suad'ın evliliği, kadının aile içindeki konumunu, mutluluğa dair kendisine öğretilenleri sorguladığı kısımlardı...
İlk psikolojik roman gayet hakkıyla kaleme alınmış, başarılı bir deneme olmuş; ama bildiğimiz kadarıyla Mehmet Rauf bu çizgisinde uzun süre devam edememiş, ne ise yazarlar da başka bir atölyenin konusu artık!

Yorum Gönder